Günümüz çocuklarının bir kısmında gelişimin gecikmesi, ailelerde kaygılar yaratıyor. Bu sorunlardan bir tanesi olan geç konuşma da ne yazık ki zamanımızın önde gelen sorunlarından biri. Çekirdek aile olgusunun gittikçe arttığı ve bireyselliğin ön plana çıktığı toplumumuzda çocukların az sayıda insanla bir arada büyümesinin bazı sınırlılıklarını görüyoruz.. Küçük ailelerde çocuklar konuşmaya zorlanmıyor. Anneyle arasında kurduğu bağda; anneler genellikle çocuğun işaretlerinden isteklerini anlıyorlar ve anında karşılıyorlar, böyle olduğunda da çocuklar konuşmaya ihtiyaç duymuyorlar.
Çocuk konuşma gereksinimi duymadan konuşmaya yeltenmez. Konuşmaya onu yönlendirmek için günlük yaşamda; duygu, düşünce ve istemlerini ortaya koyarken kullandığı sessiz jest, mimik ve işaretleri ödüllendirmeden kaçınılmalıdır. Bu tür devinimleri karşılıksız bırakmalı, anlamıyormuş gibi davranılmalıdır. Böylece çocuk sözel olarak duygularını anlatmaya girişim yapma gereği duyacaktır, bu süreçte çıkardığı ses ve kelimeler anında ödüllendirilerek daha sonra tekrar yapması için motive edilmeli ve sabırlı olunmalıdır.
Çocuğun ilk iletişimde bulunduğu kişiler anne ve babasıdır. Bu nedenle onların kullandığı dilin kalite ve içeriği çocuğa yansır. Çocuk sürekli çevresindeki kişilerin kullandığı dili taklit eder, onlar gibi konuşmak ister. Bu nedenle çocuğun yakın çevresinde olan anne, baba ve kardeşlerin ev ortamında yapılan bir işi ya da durumu yüksek sesle ve tane tane anlatmaları çok yarar sağlar.
Anne ve babalardan sonra konuşma gereksinimi yaratan en önemli kişi bakıcı ya da öğretmendir. Çocukla iletişim kurarken, kısaltılmış ve basitleştirilmiş konu örneklerine önem verilmelidir. Şu unutulmamalıdır ki; konuşma dilindeki bütün sesleri çıkarabilir duruma gelmeden konuşmayı kazanmak olanaksızdır. Bu nedenle çocuğun çıkarabileceği ve çıkaramadığı sesler belirlenmeli, çıkaramadığı sesler tek tek sabırla öğretilmelidir. Bu çalışmaları yaparken çocuğun dikkatini çeken oyun yöntemlerinin uygulanması çok yarar sağlayacaktır.
ÇOCUĞUN KONUŞMA VE İLETİŞİM YÖNÜNDE GELİŞİMİNİ HIZLANDIRMAK İÇİN YAPILABİLECEKLER.
Unutulmamalıdır ki konuşamayan çocuk yaşıtlarına göre daha hırçın, daha saldırgan ya da daha içe kapanık olabilir. Kendisini ifade edemeyen çocuğun davranışlarındaki bu gerileme oldukça normaldir ve konuşmayla birlikte bu davranışların yavaş yavaş yok olduğu gözlenmektedir.